Vergi davaları,Vergi danışmanı
trende

DEĞERLİ KONUT VERGİSİ HAKKINDA MERAK EDİLENLER?

DEĞERLİ KONUT VERGİSİ HAKKINDA MERAK EDİLENLER?

TARTIŞILAN SERVET VERGİSİ “DEĞERLİ KONUT VERGİSİ”

Giriş

Değerli Konut Vergisine ilişkin hükümler 7 Aralık 2019 tarihli ve 30971 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 7194 sayılı Kanun (Dijital Hizmet Vergisi ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamade Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun) ile düzenlenmiştir. Söz konusu hükümler, 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu’na eklenen maddelerden oluşmaktadır. 9/7/1970 tarihli ve 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanununa “Değerli Konut Vergisi” kısım başlığı altında eklenen 42 ilâ 49 uncu maddelerinde düzenlenmiştir.
Ancak 2019 yılında ihdas edilen bu vergi piyasalarda, emlak sahipleri arasında, yasal ve anayasal çerçevede çok tartışma konusu oldu. Hatta mali gücüne göre ödeme ilkesine aykırılık ve eşitlik ilkesine aykırılıktan anayasa mahkemesine taşındı. Koranavirüsün hâkim olduğu 2020 yılında birçok maddesi tartışıldı. Bu kadar ses getiren bir servet vergisi olarak kamuoyu baskısı nedeniyle maddeleri bir daha gözden geçirildi. Nihayetinde 20.2.2020 tarih ve 31045 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 7221 sayılı Coğrafi Bilgi Sistemleri İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile Emlak Vergisi Kanunu’nun “Değerli Konut Vergisi” ile ilgili düzenlemelerinde bazı değişiklikler yapılmıştır. Bu değişiklikler her ne kadar kamuoyunu bazı maddeler açısından yatıştırsa da hala tartışma konusu olmaya devam etmektedir.
Emlak vergisi gibi servet vergisi olan değerli konut vergisini daha detaylı olarak açıklayacak alt düzenleme bulunmamaktaydı. Son olarak 15 0cak 2021 tarihinde değerli konut vergisine uygulamasına ilişkin resmi gazetede beklenen genel tebliğ yayınlanmıştır. Makalemizde değerli konut vergisine ilişkin tebliğdeki açıklamalar ışığında mükelleflerini, beyan ve ödeme sürelerini, muafiyet istisnalarını, matrah ve vergi oranlarını değişen maddeler ve tartışılan maddeler çerçevesinde irdeleyeceğiz

1-Değerli Konut Vergisi Konusu

Türkiye sınırları içinde bulunan ve bina vergi değeri 1319 sayılı Kanunun 42 nci maddesinde yer alan tutarı aşan mesken nitelikli taşınmazlar değerli konut vergisinin konusunu teşkil etmektedir. Değerli konut vergisi uygulamasında “mesken nitelikli taşınmaz” kavramı, mesken niteliğini haiz binalar ile birden fazla bağımsız bölümden oluşan binalarda her bir bağımsız bölümü ifade eder. Her bir bağımsız bölüm vergilendirme açısından ayrı ayrı değerlendirilir. Taşınmazın mesken niteliğini haiz olup olmadığı hususunun değerlendirilmesinde, taşınmazın kayıtlardaki niteliğinin yanında fiilen kullanım durumuna da bakılır. Bina vergi değeri, 1319 sayılı Kanunun 29 uncu maddesine göre binalar için hesaplanan bedeli ifade eder. Söz konusu değer, taşınmazın bulunduğu yerdeki belediyeden ilgililerince temin edilir. 7221 sayılı Kanun ile Emlak Vergisi Kanunu’nun “Değerli Konut Vergisi” ile ilgili değişikli sonrası Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü’nün değerli konut vergisine tabi tutulacak mesken nitelikli taşınmaz ile ilgili değer belirleme görevi kaldırıldı. Değer Belirleme İşlemi Emlak Vergisi Kanunu sistematiği içinde gerçekleşecektir. Değerli Konut Vergisinin konusuna Türkiye sınırları içinde bulunan mesken nitelikli taşınmazlardan Kanunun 29’uncu maddesine göre belirlenen bina vergi değeri 5.000.000( 2021 için 5 milyon 227 bin TL) Türk lirasının üzerinde olanlar girmektedir. Verginin matrahı, bina vergi değeri ve Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü’nce belirlenen değerden yüksek olanı değil bina vergi değerinin 5.000.000 ( 2021 için 5 milyon 227 bin TL) TL’yi aşan kısmıdır. Değerli konut vergisinde meskenin değerini belirleme görevi Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünde olduğu ilk halinde yapılan değer tespitleri çok tartışılmıştır. Çünkü değer tespitlerinin fahiş ve yüksek olduğu konuşulmuştur. Bu gibi tartışmalar nedeniyle ve mahkeme süreçleri nedeniyle değer belirleme görevi bu müdürlüğün görevinden çıkarılmıştır. Sadece Emlak vergisi Kanunu’nun 29 maddesince belediyeler tarafından belirlenen değer esas alınmıştır. Ancak bu değer ile piyasa değerleri arasında da hali hazırda çok uçurumların olduğu tartışılmaktadır. Vergi sadece meskenlere uygulandığından ve mesken olmamasına rağmen mesken olarak kullanılan yani fiili olarak mesken olarak kullanıldığı tespit edilen yerlerinde bu vergiden nasibini alacağı hususu da tartışılmaktadır. Çünkü bu tespitin nasıl yapılacağı ve çok lüks olan işyerlerinden bu verginin alınmaması ancak sadece meskenlerden alınması da halen adaletli olmadığı konuşulmaktadır.

2- Verginin Mükellefi, Mükellefiyet Başlangıcı-Bitişi Ve Muafiyetler

Değerli konut vergisinin mükellefi, mesken nitelikli taşınmazların maliki, varsa intifa hakkı sahibi, her ikisi de yoksa mesken nitelikli taşınmaza malik gibi tasarruf edenlerdir. Buna göre, mesken nitelikli taşınmaza ilişkin değerli konut vergisini taşınmazın maliki öder. Mesken nitelikli taşınmaz üzerinde intifa hakkı varsa vergi, bu hakkın sahibi tarafından ödenir. Mesken nitelikli taşınmazın maliki veya intifa hakkı sahibi yoksa malik gibi tasarruf edenler vergiyi ödemekle mükelleftir. Bir mesken nitelikli taşınmaza paylı mülkiyet halinde malik olanlar, hisseleri oranında mükellef olurlar. Elbirliği mülkiyette ise malikler vergiden müteselsilen sorumludurlar. DKV mükellefiyeti,
– Mesken nitelikli taşınmazın bina vergi değerinin ilgili yıl için geçerli beyan sınırını (tutarını) aştığı tarihi,
– Vergi değerini tadil eden sebeplerin doğması (örneğin kapsama giren taşınmazın satın alınması veya intikal etmesi) halinde bu değişikliklerin vuku bulduğu tarihi,
– Muafiyetten yararlanıldığı durumlarda muafiyetin sukut ettiği (kaybedildiği) tarihi takip eden yıldan itibaren başlar.
Yanan, yıkılan, tamamen kullanılmaz hale gelen veya vergiye tabi iken muaflık şartlarını kazanan mesken nitelikli taşınmazlardan dolayı mükellefiyet, bu olayların vuku bulduğu tarihi takip eden taksitten itibaren sona erer.
Buna göre 2020 yılında beyana tabi mesken nitelikli taşınmaza öteden beri sahip olan veya 2020 yılında satın alan kişiler bu taşınmaza yılın son günü de sahip iseler 2021 yılında beyanname vermek ve DKV ödemek zorundadırlar.
Bu taşınmazı yeni yılın ilk mesai gününde (4 Ocak 2021’de) satmış olsalar bile 2021 yılında bu taşınmaz için beyanname vermek ve 2021 yılına ilişkin tahakkuk edecek verginin tamamını (her iki taksiti de) ödemek zorundalar. Taşınmazı 4 Ocak’ta satın alan kişinin DKV yükümlülüğü ise 2022 yılından itibaren başlayacağından bu kişi eğer taşınmazı 2021 yılı sonuna kadar satmazsa, 2022 yılında DKV beyannamesi vermek zorunda olacaktır.

Aşağıda yazılı mesken nitelikli taşınmazlar, değerli konut vergisinden muaftır.

a) Genel ve özel bütçeli idarelerin, belediyelerin, üniversitelerin ve Toplu Konut İdaresi Başkanlığının maliki veya intifa hakkına sahip olduğu mesken nitelikli taşınmazlar.
b) Türkiye sınırları içinde mesken nitelikli tek taşınmazı olanların bu taşınmazı ile birden fazla mesken nitelikli taşınmazı bulunanların değerli konut vergisinin konusuna giren en düşük değerli mesken nitelikli tek taşınmazı (intifa hakkına sahip olunması hâli dâhil) için değerli konut vergisi muafiyeti uygulanır. Muafiyet, bu kişilerin tek meskene hisse ile sahip olmaları halinde hisselerine ait kısım için de uygulanır.
c) Birden fazla mesken nitelikli taşınmazı bulunan mükellefler, değerli konut vergisi konusuna giren en düşük değerli mesken nitelikli tek taşınmazını, bu Tebliğ ekinde yer alan (Ek 2A) “Birden Fazla Meskeni Olanların, Muafiyet Uygulanacak En Düşük Değerli Tek Meskenlerine (İntifa Hakkına Sahip Olunan Dahil) İlişkin Bildirim” ile beyanname verme süresi içerisinde ilgili vergi dairesine bildirmeleri gerekmektedir.
d) Karşılıklı olmak şartıyla yabancı devletlere ait olup elçilik ve konsolosluk olarak kullanılan mesken nitelikli taşınmazlar ile elçilerin ikametine mahsus mesken nitelikli taşınmazlar ve bunların müştemilatı ve merkezi Türkiye’de bulunan milletlerarası kuruluşlara, milletlerarası kuruluşların Türkiye’deki temsilciliklerine ait mesken nitelikli taşınmazlar değerli konut vergisinden muaftır.
e) Esas faaliyet konusu bina inşası olanların işletmelerine kayıtlı bulunan ve henüz ilk satışa, devir ve temlike konu edilmemiş yeni inşa edilen mesken nitelikli taşınmazlar ilk satışa, devir ve temlike konu edilmediği sürece vergiden muaftır. Bu muafiyet hükmü arsa karşılığı inşaat işlerinde sözleşme gereği taahhüt işini üstlenen müteahhide kalan mesken nitelikli taşınmazlar için de uygulanır. Söz konusu taşınmazların kiraya verilmesi veya sair surette kullanılması durumunda muafiyetten yararlanılması mümkün değildir.
Muafiyetlere ilişkin 7221 sayılı kanun sonrası yapıla değişiklik ile TOKİ’ nin mesken nitelikteki taşınmazları kapsama alınmıştır. Tek meskene sahip olanların gelir elde etmeme ve emeklilik geliri dışında başka geliri olmama şartı kaldırılmıştır. Bu husus çok tartışılan hususlardan biridir. Emekli olup çok cüzi bile olsa gelir elde eden biri bu muafiyetten yararlanamamaktaydı. Birden fazla meskene sahip olanlar ise en düşük tek meskenlerine muafiyetin uygulanacak olması düzenlemesi de mezkûr kanunla getirilmiştir.
Bu hususa ilişkin genel tebliğde verilen müteahhit örneği şu şekildedir.
ÖRNEK 2: Müteahhit (x) ile (y) şahsı arasında %60 müteahhit %40 arsa sahibi paylaşımlı her biri 250 m2 net alana sahip 100 dairelik bina inşaatına ilişkin kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapılmıştır. İnşaatın bitiminde 60 daire müteahhidin, 40 daire arsa sahibinin olacaktır. Müteahhit (x), kendisine kalan 60 dairenin 45’ini 2020 yılı içerisinde satmıştır. Bu durumda müteahhide kalan 15 dairenin aynı yıl içerisinde bina vergi değerleri, 1319 sayılı Kanunun 42 nci maddesinde yer alan tutarı aşmış olsa dahi söz konusu daireler ilk satışa, devir ve temlike konu edilmediği, kiraya verilmediği veya sair surette kullanılmadığı sürece değerli konut vergisinden muaf olacaktır.

3-Verginin Matrahı, Nispeti, Beyan ve Ödeme Süresi

Bina vergi değerinin, 1319 sayılı Kanunun 42 nci maddesinde yer alan ve ilgili yılda uygulanan tutarı aşan kısmı, mesken nitelikli taşınmaza ait verginin matrahını oluşturacaktır.
2020 yılı için Değerli konut vergisine tabi mesken nitelikli taşınmazlardan değeri;

5.000.000 TL ile 7.500.000 TL arasında olanlar (bu tutar dahil)
5.000.000 TL’yi aşan kısmı için (Binde 3)
10.000.000 TL’ye kadar olanlar (bu tutar dahil) 7.500.000 TL’si için
7.500 TL, fazlası için (Binde 6)
10.000.000 TL’den fazla olanlar 10.000.000 TL’si için 22.500 TL,
fazlası için (Binde 10)
oranında vergilendirilir.
Uygulama Genel tebliğinde 2021 yılı için Değerli konut vergisine tabi mesken nitelikli taşınmazlardan değeri;
5.250.000 TL ile 7.875.000 TL arasında olanlar (bu tutar dahil)
5.250.000 TL’yi aşan kısmı için (Binde 3)
10.500.000 TL’ye kadar olanlar (bu tutar dahil) 7.875.000 TL’si için
7.875 TL, fazlası için (Binde 6)
10.500.000 TL’den fazla olanlar 10.500.000 TL’si için 23.625 TL,
fazlası için (Binde 10)
Olarak yeniden değerleme oranının yarısı oranında güncellendiği ve yeniden değerleme oranının 2020 yılı için %10 olarak tespit edildiği varsayılmıştır.
Mesken nitelikli taşınmaza gerek paylı mülkiyet gerekse elbirliği mülkiyet halinde malik olunması durumunda, matrah olarak taşınmazın toplam değeri esas alınır.
1319 sayılı Kanunun 42 nci maddesinde yer alan tutar ile aynı Kanunun 44 üncü maddesinin ikinci fıkrasında yer alan vergi oranlarına esas mesken nitelikli taşınmaz değerlerinin alt ve üst sınırları, her yıl bir önceki yıla ilişkin olarak 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre belirlenen yeniden değerleme oranının yarısı nispetinde artırılır ve bu şekilde hesaplanan tutarların 1.000 Türk Lirasına kadar olan kesirleri dikkate alınmaz.

7221 sayılı kanunla adaletsiz olduğu düşünülen 5 milyonu aşan konutlara ilişkin matrah olarak tamamının alınması hususu değiştirilmiştir. Daha adaletli olarak vergi dilimleri oluşturulmuştur. Matrah olarak 5 milyonu aşan değer dikkate alınmıştır. Verginin matrahında yapılan değişikliğe paralel olarak vergi tarifesi değişmiştir. Bu gelir vergisinde dilim esaslı adaletli vergilemeye daha yakın hale gelmiştir. Vergi değerini olarak dikkate alınan değerin her yılı değerleme oranının yarısı oranında alt ve üst sınırların arttırılmasına ilişkin tebliğde varsayımsal olarak aslında 9,55 olan değerleme oranının 10 olarak alınması hususu yeni tartışma konusu olmuştur. Tebliğde, Kanunda yer alan tarifenin, yeniden değerleme oranının 2020 yılı için yüzde 10 olarak tespit edildiği varsayılarak yeniden değerleme oranının yarısı oranında güncellendiği belirtiliyor. Halbuki daha önce yayınlanan 78 Seri No.lu Emlak Vergisi Kanunu Genel Tebliği’nde, 2021 yılında uygulanacak Değerli Konut Vergisi tarifesi, 2020 yılı için belirlenen yeniden değerleme oranının yarısı olan yüzde 4,555 (dört virgül beşyüzellibeş) (yüzde 9,11/2=) oranında arttırılarak ilan edilmişti (29.12.2020 tarihli ve 31349 (1. Mükerrer) sayılı Resmi Gazete). 2021 yılında uygulanacak tarife belli olduğu halde, Tebliğ’de varsayıma dayalı tarifeye yer verilmesi tereddütlere neden oldu.
Değerli konut vergisi, mükelleflerin verecekleri bu Tebliğ ekinde yer alan 1 No.lu Değerli Konut Vergisi Beyannamesi ve 2 No.lu Değerli Konut Vergisi Beyannamesi üzerine tarh olunur. Mükellefler beyannamelerini, mesken nitelikli taşınmazın bulunduğu yer belediyesinden alınan bina vergi değerini (beyanname verilen yıl ve bir önceki yıla ilişkin) gösteren belgeyi eklemek suretiyle, ilgili yılın Şubat ayının 20 nci günü sonuna kadar taşınmazın bulunduğu yer vergi dairesine vereceklerdir. Mükellefler beyannamelerini elektronik ortamda kendileri gönderebilecekleri gibi aynı zamanda 3568 sayılı Kanun uyarınca yetki almış olup bağımsız çalışan Serbest Muhasebeci, Serbest Muhasebeci Mali Müşavir ve Yeminli Mali Müşavirler ile sözleşme imzalamak suretiyle e-beyanname şeklinde de verebileceklerdir. Beyannamenin elektronik ortamda verilmesi durumunda, beyannameye eklenecek bina vergi değerini gösteren belge, beyannamenin verildiği tarihi takip eden 15 gün içinde elden veya posta yoluyla ilgili vergi dairesine tevdi edilir. Taşınmazın bulunduğu yer vergi dairesi, tek vergi dairesi bulunan il ve ilçelerde mevcut vergi dairesini; bağımsız vergi dairesi olmayan ilçelerde, bağlı vergi dairesini (malmüdürlüklerini); birden fazla vergi dairesi bulunan illerde/ilçelerde, mesken nitelikli taşınmazın bulunduğu yer yetkili vergi dairesini ifade eder. Birden fazla meskeni olanların, muafiyet uygulanacak en düşük değerli tek meskenleri beyannameye dahil edilmeyecek, bu meskene ilişkin bilgiler Tebliğ ekinde yer alan (Ek 2A) ile bildirilecektir.
Aynı beyannamede beyan edilen taşınmazların farklı vergi dairelerinin yetki alanında bulunması durumunda beyanname, mükellefçe bu taşınmazların bulunduğu yer yetkili vergi dairelerinden herhangi birine verilebilir. Gelir veya kurumlar vergisi yönünden mükellefiyeti bulunan mükellefler değerli konut vergisi beyannamelerini bağlı bulundukları bu vergi dairelerine vereceklerdir. Elbirliği mülkiyete konu taşınmazlara ilişkin beyanlarda, her bir taşınmaz için ayrı beyanname verilecektir. Elbirliği mülkiyete konu taşınmazlara ilişkin beyanname taşınmazın bulunduğu yer yetkili vergi dairesine verilir. Değerli konut vergisine tabi mesken nitelikli bir taşınmaza paylı mülkiyet halinde malik olanlar, payları için ilgili vergi dairesine münferiden beyanname vermek ve payları oranında tarh ve tahakkuk ettirilen değerli konut vergisini ödemekle mükelleftirler Değerli konut vergisi, beyannamenin verildiği yetkili vergi dairesi tarafından yıllık olarak tarh ve tahakkuk ettirilir. Beyannamede başka vergi dairesi yetki alanında yer alan taşınmazın da beyanı durumunda beyannamenin verildiği ve tahakkukların yapıldığı yetkili vergi dairesi bu durumu, beyanname verme süresinin son gününü takip eden günden itibaren 15 gün içinde diğer taşınmazların bulunduğu yer vergi dairesine bildirir. Tarh ve tahakkuk ettirilen vergi, ilgili yılın Şubat ve Ağustos aylarının sonuna kadar iki eşit taksitte ödenir. Müteakip yıllar için mükellef tarafından aynı şekilde yıllık olarak beyanname verilmeye devam edilir. Her yıl için verilen beyannameye, beyannamenin verildiği yıl ve bir önceki yıla ilişkin bina vergi değerini gösteren belgenin eklenmesi zorunludur.
Yıl içinde mükellefiyetin başlamasını gerektirecek durumun meydana gelmesi halinde mükellefiyet takip eden yıldan itibaren başlar, değerli konut vergisi beyannamesi de takip eden yılın Şubat ayının 20 nci günü sonuna kadar verilir. Örneğin, değerli konut vergisine tabi mesken nitelikli taşınmazı 2021 yılı içerisinde satın alan kişinin mükellefiyeti takip eden yıldan itibaren başlayacak ve beyanname 2022 yılı Şubat ayının 20 nci günü sonuna kadar verilecektir.
.
Değerli konut vergisine tabi mesken nitelikli bir taşınmaza elbirliği mülkiyet halinde malik olunması durumunda mükellefler, müşterek imzalı bir beyanname verebilecekleri gibi bir mükellef tarafından münferiden de beyanname verilmesi mümkündür. Bu kapsamda münferiden beyanname verilmesi durumunda, diğer malikler de beyannamede gösterilir, bu maliklerce ayrıca beyanname verilmez. Münferiden veya müşterek verilen beyannamelerde vergiden muaf olan maliklerin bildirilmesi halinde, muaf maliklere isabet eden kısımdan sonra kalan vergi tarh ve tahakkuk ettirilir. Muaf maliklere isabet eden vergi tutarı ise muaf maliklerin sayısının toplam maliklerin sayısına oranı dikkate alınmak suretiyle hesaplanacaktır. Beyanname ekinde verilmeyen maliklerin muafiyet durumlarına ilişkin belgelerin, 15 gün içerisinde ilgili vergi dairesine tevdi edilmesi gerekir. Bu süre içerisinde belgelerin vergi dairesine tevdi edilmemesi durumunda muafiyet nedeniyle tarh ve tahakkuk ettirilmeyen vergi ikmalen tarh edilir.
Mesken nitelikli taşınmaza gerek paylı mülkiyet gerekse elbirliği mülkiyet halinde malik olunması durumunda, mesken nitelikli taşınmazın, değerli konut vergisinin konusuna girip girmeyeceğinin belirlenmesinde ve matrahın hesaplanmasında taşınmazın toplam değeri esas alınır.
Örneğin : Mükellef (G), (H) ve (I) mesken nitelikli bir taşınmaza eşit oranlarda (1/3) paylı mülkiyet halinde maliktirler. Söz konusu taşınmazın 2020 yılı bina vergi değeri 9.000.000 TL’dir. Bina vergi değeri 2020 yılı için 1319 sayılı Kanunun 42 nci maddesinde yer alan değeri aştığı için değerli konut vergisi mükellefiyeti takip eden yıl olan 2021 yılı başından itibaren başlayacaktır. Burada matrah olarak mükelleflerin payına düşüne 3 milyon dikkate alınmayıp toplam matrah olan 9 milyon dikkate alınacaktır.
7221 sayılı kanunun 19 maddesiyle 1319 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir. Bu Kanunun “Dördüncü Kısım” başlığı altında düzenlenen değerli konut vergisine ilişkin mükellefiyet 2021 yılının başından itibaren başlar. 2020 yılına ilişkin olarak 2020 yılında verilmesi gereken beyanname verilmez, vergi tahakkuk ettirilmez. 2020 yılına ilişkin olarak 2020 yılında verilmesi gereken beyanname verilmemiş, vergi tahakkuk ettirilmemiştir. Çünkü ihdas edilen bu vergi tartışma konusu olması ve muğlak alanlarının olması ,adli makamlara götürülmesi bu uygulamayı kaçınılmaz kılmıştır. Değerli konut vergisine ilişkin beyannameye vergi değerini bildiren bina değerinin belediyelerden alınıp beyannameye ek olarak 15 gün içinde vergi dairesine verilmesi hususu da gereksizdir. Çünkü maliye idaresinde olan bu bilgilerin tekrardan maliyeye sunulması gereksiz bir zaman ve kâğıt kaybıdır. Bu vergiye ilişkin her yıl beyanname verilmesi uygulaması da tartışılır hale gelmiştir. Bir süre sonra diğer bir servet vergisi olan emlak vergisi gibi otomatik olarak tahakkuk ettirilerek tahsil edilecek bir vergi olacağı konuşulmaktadır.

4. Kanun Yolundan Vazgeçme Müessesesinden Yararlanmak İçin Şartlar

Kanun yolundan vazgeçme müessesesinden yararlanabilmek için;
1. Bu müessese kapsamında olan yargı kararının mahkemece mükellefe tebliği üzerine, mükellef için geçerli olan istinaf veya temyiz başvuru süresi içerisinde, kanun yolundan vazgeçildiğine ilişkin dilekçenin dava konusu edilen vergi/ceza ihbarnamesini düzenleyen vergi dairesine verilmesi,
2. Kanun yolunun kullanılmasından vazgeçilen kararın mükellefe tebliğ edildiği tarihi gösteren belge (mahkemeden alınan belge, tebliğ tarihini gösteren tebligata ilişkin belge vs.) ile birlikte verilen karar örneğinin bu dilekçeye eklenmesi,
3. Verilen dilekçede dava konusu vergi ve/veya vergi cezalarının tümü için kanun yolundan vazgeçildiğinin beyan edilmesi gerekmektedir.
Bu itibarla, başvuruların, mükellef için geçerli olan istinaf ve temyiz süreleri içerisinde yapılması gerekmekte olup 2577 Sayılı Kanun’a göre bu süre mahkeme kararının ilgilisine tebliğinden itibaren 30 gündür. Bu sürelerden sonra yapılan başvurular için 213 sayılı Kanunun 379 uncu maddesi hükümlerinin uygulanması mümkün bulunmamaktadır. Dava konusu edilen vergi ve/veya cezaların bir kısmı için veya birden fazla ihbarnamenin tek davaya konu olması durumunda ihbarnamelerin biri ya da bir kısmı için başvuru yapılmış olması hâlinde söz konusu madde hükmünden yararlanılması mümkün bulunmamaktadır. Vazgeçme dilekçenin vergi dairesine verildiği tarih kanun yolundan vazgeçme tarihi olarak kabul edilecektir. Mükelleflerce verilen vazgeçme dilekçeleri üzerine ilgili vergi dairesi gerekli kontrolleri yaptıktan sonra şartları taşıyan başvurular için Kanunda belirtilen oranlarda tahakkuk eden vergi ve/veya cezalar için bir tahakkuk fişi düzenlenecektir. Kanun yolundan vazgeçilmesinden önce mahkeme kararına göre vergi dairesince tahakkuk ettirilen tutarlar var ise terkin edilecektir.
Kanun yolundan vazgeçme dilekçesi vergi dairesince ilgili yargı merciine gönderilir. Kanun yolundan vazgeçildiği durumlarda istinaf veya temyiz yoluna başvurulması durumunda ise bu başvurular incelenmez. Bu düzenlemeyle yargı mercilerine mükelleflerin kanun yolundan vazgeçip vazgeçmediklerine ilişkin kontrol yapma sorumluluğu yüklenmiş olmaktadır. Kanun yolundan vazgeçilmesi hâlinde idarece de ihtilaf sürdürülmez. Bir diğer ifadeyle idare de kanun yolu başvurusundan vazgeçmiş olacaktır.

4- Sonuç

Öncelikle belirtmek gerekir ki, Değerli Konut Vergisi, şu anda, alelacele gündeme getirilerek yasalaştırıldığı 2019 yılı sonu kadar korkulacak bir vergi değil denildi. Eğer, yasalaştığı gibi kalsaydı, verginin kapsamına giren insanlarımız bugün yüksek tutarlı vergilerle karşı karşıya kalacaklardı. Kimisi bu vergiyi ödeyecek, büyük bölümü ise konuyu yargıya taşıyacaktı. Neyse ki 7221 sayılı yasa ile bu konuda yapılan yoğun ve haklı itirazlara kayıtsız kalınmadı, verginin yürürlüğe girmesi 1 yıl ertelendi, verginin kapsamında çok sayıda değişiklik yapıldı. Değerli Konut Vergisi, 2021 yılı başlar başlamaz kamuoyu gündemine hızlıca giren bir kaç konu arasında yer alıyor. Bunun nedeni ise, uygulamasına ilk defa 2021 yılında başlanılacak olmasıdır. Verginin kapsamına giren kişiler açısından oldukça önemli bir konu, ancak şu an için vatandaşlarımızın büyük bir kısmını ilgilendirmiyor. Çünkü verginin mükellefi olacak kişi sayısı oldukça az, kapsama girmeyenlerin sayısı ise oldukça fazla Maliye’nin Değerli Konut Vergisi beyannamelerini verme ve ödeme sürelerini üç aya kadar uzatma yetkisi bulunuyor. Pandemi nedeniyle bazı sürelerin uzatıldığı hususu dikkate alındığında, Değerli Konut Vergisi beyannamelerinin verilme ve ödeme sürelerinin üç aya kadar uzatılması mümkündür. 2021 yılı bütçesi Meclis’e sunuldu. Meclis’e sunulan bütçede Değerli Konut Vergisi tahsilat hedefi 350 milyon TL olarak belirlenmiş durumda 2021 yılı bütçesine konulan tahsilat hedefi de artık bu vergiden fazla bir beklenti olmadığını gösteriyor.
Çünkü meskenlerden vergi alınırken işyerlerinden alınmamasının yanında Hem emlak vergisi hem de bu vergiyi tahsil etmek de aynı taşınmazdan benzer servet vergisi alınması nedeniyle sıkıntılı olmuştur. Bu yönüyle, yani aynı servet unsuru üzerinden birden fazla servet vergisi alınmak istenmesi mülkiyet hakkına müdahale açısından çok önemlidir. İki vergiyi tek bir yükümlük şeklinde düzenlemek birleştirip artan oranlı bir vergi düşünülen çözümler arasındadır.
Her açıdan yoğun eleştiriye uğradı ve hukuki olarak çok tartışıldı vergi adaletine uygun olmadığı, eşitlik ve ödeme gücü ilkelerine aykırı olduğu tartışıldı. İhtiyaç duyulduğunda hukuka uygun elbette yeni vergiler getirilebilir, ancak vergi gibi mülkiyet hakkını ilgilendiren önemli düzenlemeler aceleye gelmez. Ekonomik kriz ve pandemi nedeniyle çok zor günler yaşayan ve kiralarda önemli indirimler yapmak durumunda kalan mesken nitelikli konut sahiplerinin de ertelemeye ihtiyaçları bu açıdan da dikkate alınabilir bir beklentidir. Kaldı ki; aynı konuta hem emlak vergisi hem de Değerli Konut Vergisi ödenmektedir. Her iki verginin de matrahı aynıdır; emlak vergisi belediyeye, değerli konut vergisi vergi dairelerine yatırılacaktır. Takdir komisyonları tarafından her 4 yılda bir gayrimenkullerin arsa değerleri tespit ve takdir edilmektedir. Önümüzdeki yıl bu takdirlerin 2022 yılından itibaren uygulanmak üzere yeniden belirleneceği dikkate alındığında; bu takdir işlemleri sonuçlandıktan sonra yeni değerlerle bu vergiye başlangıç yapmak daha doğru olacaktır. Son olarak çıkarılan genel uygulama tebliği vergiye büyük oranda açıklık getirdiyse de 7221 sayılı kanunla bazı hatalardan dönüldüyse de hala tartışma konusu olan bu vergi en ince ayrıntısına kadar tekrardan düşünülüp vergide adalet, eşitlik ilkelerine anayasa uygun bir şekilde düzenlenmesi gerekiyor. Çünkü Anayasa mahkemesinde de iptal davasına konu olan bu vergi açısından mükellefler tarafından 20.02.2021 tarihinde ihtirazi kayıtla beyanname verilmesi daha yerinde olacaktır.

FIRAT İNSEL
Vergi Müfettişi

Kaynakça
• 15.01.2021 Tarihli Değerli Konut Vergisi Uygulama Genel Tebliği
• 78 Nolu Emlak Vergisi Kanunu Genel Tebliği
• 7221 Sayılı Coğrafi Bilgi Sistemleri İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun

Sorularınız için: davavergi@gmail.com

Yasal Uyarı: Yazılar tamamen yazarın kişisel görüşleri olup başka hiçbir kişi veya kurumu bağlamaz. Sitemizde yayınlanan yazılar telif hakları nedeniyle izin alınmaksızın ve atıf yapılmaksızın kullanılamaz. Yapılan atıflarda, MÜKELLEFHABER / www.davavergi.com adreslerinin belirtilmesi zorunludur.

Daha Fazla Bilgi Almak İçin Bizi Arayabilirsiniz:
WhatsApp chat