Vergi davaları Vergi danışmanı

GÜNCEL DANIŞTAY KARARI (SAHTE FATURA)

24.06.2025
72
GÜNCEL DANIŞTAY KARARI (SAHTE FATURA)

T.C.
DANIŞTAY 9. DAİRE BAŞKANLIĞI
2025/121 E. , 2025/1588 K.

“İçtihat Metni”

Özet: Sahte fatura kullandığı hususunun, Vergi Usul Kanunu’nun 134. maddesi uyarınca usulüne uygun yapılacak vergi incelemesi sonucunda düzenlenecek vergi inceleme raporu ile tespit edilebilecek bir durum olduğu, takdir komisyonlarının bu konuda yetkisi bulunmadığı hakkında;

T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2025/121
Karar No : 2025/1588

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Defterdarlığı -…
VEKİLİ                                     : Av. ……….

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Pazarlama Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi

İSTEMİN KONUSU               : Davacı adına, sahte fatura kullanıldığı yolunda düzenlenen vergi tekniği raporunu esas alan takdir komisyonu kararı uyarınca re’sen tarh edilen üç kat vergi ziyaı cezalı 2008/Ocak-Aralık dönemlerine ilişkin katma değer vergisinin kaldırılması istemiyle açılan davayı kabul eden Vergi Mahkemesi kararına karşı davalı tarafından yapılan istinaf başvurusunu reddeden Bölge İdare Mahkemesi kararının Danıştay Dördüncü Dairesince bozulması üzerine ilk kararında ısrar eden Bölge İdare Mahkemesi kararının Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca “re’sen tarh nedeninin bulunup bulunmadığı ve re’sen takdir edilen matrahın hukuka uygun olup olmadığı araştırılarak işin esası hakkında karar verilmesi” gerektiği gerekçesiyle bozulması neticesinde Bölge İdare Mahkemesince istinaf başvuru kabul ederek Vergi Mahkemesi kararını kaldırıp davanın esasının incelenmesi için dosyanın Vergi Mahkemesine gönderilmesi üzerine işin esasını inceleyerek davayı kısmen reddeden, kısmen kabul eden Vergi Mahkemesi kararına yönelik davalı tarafından yapılan istinaf başvurusunu reddeden … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına karşı davalı tarafından yapılan temyiz isteminin Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunun 25/12/2024 tarih ve E:2024/636, K:2024/1257 sayılı kararıyla; bozmaya uygunluk yönünden reddine, bozma kararı kapsamı dışında kalan diğer hüküm fıkralarına yönelik temyiz isteminin sonuçlandırmak üzere dosyanın Dairemize gönderilmesi üzerine, anılan kararın temyizen incelenmesine ilişkindir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Sahte belge düzenleyicisi olduğu tespit edilen mükelleflerden fatura alarak defterine kaydettiği, faturalarda yer alan katma değer vergisinin ise beyanlarda haksız olarak indirim konusu yapıldığı, usulüne uygun ve yeterli incelemeyle tanzim edilen vergi tekniği ve inceleme raporlarıyla da sabit olduğu iddiasıyla kararın bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY:
Davacı adına, sahte fatura kullanıldığı yolunda düzenlenen vergi tekniği raporunu esas alan takdir komisyonu kararı uyarınca re’sen tarh edilen üç kat vergi ziyaı cezalı 2008/Ocak-Aralık dönemlerine ilişkin katma değer vergisinin kaldırılması istenilmektedir.

İLGİLİ MEVZUAT:
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun “Re’sen vergi tarhı” başlıklı 30. maddesinin 1. fıkrasında, re’sen vergi tarhı, vergi matrahının tamamen veya kısmen defter, kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak tespitine imkân bulunmayan hâllerde, takdir komisyonları tarafından takdir edilen veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlarca düzenlenmiş vergi inceleme raporlarında belirtilen matrah veya matrah kısmı üzerinden vergi tarh olunması şeklinde tanımlanmış ve maddenin 2. fıkrasının 3. bendinde; tutulması zorunlu olan defterlerin hepsi veya bir kısmının tutulmaması veya tasdik ettirilmemesi veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlara herhangi bir sebeple ibraz edilmemesi hâli, 6. bendinde de; tutulması zorunlu olan defterlerin veya verilen beyannamelerin gerçek durumu yansıtmadığına dair delil bulunması hâli re’sen tarh nedeni olarak sayılmıştır.

Aynı Kanun’un “Takdir kararı” başlıklı 31. maddesinde, takdir komisyonunca belli edilen matrah veya matrah kısmının takdir kararına bağlanacağı belirtilmiş, “Komisyonların görevleri” başlıklı 74. maddesinin (a) fıkrasının 1. bendinde, yetkili makamlar tarafından istenilen matrah ve servet takdirlerini yapmak; 2. bendinde de vergi kanunlarında yazılı fiyat, ücret veya sair matrah ve kıymetleri takdir etmek, komisyonun görevleri olarak belirlenmiştir. Kanun’un “Maksat” başlıklı 134. maddesinde; vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu,135. maddesinde ise, vergi incelemesinin; vergi müfettişleri, vergi müfettiş yardımcıları, ilin en büyük mal memuru veya vergi dairesi müdürleri tarafından yapılacağı, Gelir İdaresi Başkanlığının merkez ve taşra teşkilatında müdür kadrolarında görev yapanların her hal ve takdirde vergi inceleme yetkisini haiz olduğu belirtilmiştir.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 29. maddesinde de katma değer vergisi indirim mekanizması düzenlenmiş, anılan maddenin (a) bendinde; mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini indirebilecekleri belirtilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

Yukarıdaki Kanun hükümlerinin değerlendirilmesinden, mükelleflerin kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla düzenlenen fatura ve benzeri vesikaların gerçeği yansıtmadığı ve sahte olduğu hususunun ortaya konulmuş olması durumunda, 3065 sayılı Kanun ile getirilen ve katma değer vergisine özgü bir mekanizma olan indirim mekanizmasından yararlanamayacakları, ancak davacının sahte fatura kullandığı hususunun, Vergi Usul Kanunu’nun 134. maddesi uyarınca usulüne uygun yapılacak vergi incelemesi sonucunda düzenlenecek vergi inceleme raporu ile tespit edilebilecek bir durum olduğu, zira, burada tespit edilecek hususun, matrahın beyan edilmemesi veya eksik beyan edilmesi değil, mükellefin yasal defterlerine kaydetmek suretiyle indirim konusu yaptığı fatura ve belgelerin gerçek durumu yansıtıp yansıtmaması olduğu, söz konusu fatura ve belgelerin gerçek durumu yansıtmaması durumunda ise vergi dairesince, mükellefin katma değer vergisi indirimlerinin reddi suretiyle hakkında tarhiyat yapılabileceği anlaşılmaktadır.

Dosyanın incelenmesinden, davacı şirketin 2008 yılı hesap ve işlemlerinin incelemesi için takdire sevk edilmesi üzerine, şirket hakkında düzenlenen vergi tekniği raporu dikkate alınarak tarh edilen vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinin davacıya tebliğ edilmesi üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmıştır.

Takdir komisyonlarının görevi; Vergi Usul Kanunu uyarınca, yetkili makamlar tarafından istenilen matrah ve servet takdirlerini yapmak ile vergi kanunlarında yazılı fiyat, ücret veya sair matrah ve kıymetleri takdir etmektir. 3065 sayılı Yasa’da öngörülen indirim mekanizması ise vergilendirme tekniği açısından, matrah takdirinden farklı bir müessese olup mükelleflerin; gerek sahte fatura kullanmaları, gerek defter ve belgelerini ibraz etmemeleri durumlarında, matrah takdirini gerektiren bir husus bulunmaması nedeniyle, bu tür fiillerin, Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 29 ve 34. maddelerinde düzenlenen, indirim mekanizması içinde değerlendirilmesi suretiyle, katma değer vergisi indirimleri yönünden yapılacak vergi incelemesi ile bir sonuca bağlanması gerekmektedir. Bu nedenle, bu gibi hâllerde, mükelleflerin matrah takdiri için takdir komisyonlarına sevk edilmesi ve kendisine matrah, servet ve kıymet takdiri görevi verilmiş olup katma değer vergisi indirim reddi yetkisi bulunmayan takdir komisyonlarınca takdir edilen matrah üzerinden mükellefler adına cezalı tarhiyat yapılması mümkün değildir.

İdari işlem ve tasarruflarla kişilerin hukukunda haricen değişiklik yapma yetki ve imtiyazına sahip olan idarenin, bu yetkisini kullanırken öncelikle yetkinin kullanılmasına ilişkin şekil ve koşullarının belirlendiği usul kanunlarının kendi üzerine yüklediği görevler çerçevesinde hareket etmesi gerekir. Zira Anayasa’da yer alan hukuk devleti ilkesinin doğal bir sonucu da idarenin işlem ve eylemlerini, hukuk kuralları çerçevesinde ve yine bu kuralların yüklediği görev ve yetki kapsamında yürütmesidir. Bu nedenle, yukarıda belirtilen mevzuat uyarınca, davacı şirketin takdir komisyonuna sevk edilmesi üzerine, katma değer vergisi indirim reddi yetkisi bulunmayan takdir komisyonunca alınan karara istinaden davacı adına yapılan dava konusu cezalı tarhiyatlarda hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varıldığından, davayı kısmen kabul eden Vergi Mahkemesi kararına karşı davalı tarafından yapılan istinaf başvurusunu reddeden Bölge İdare Mahkemesi kararında sonucu itibariyle yasal isabetsizlik bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU: Açıklanan nedenlerle;
Davalının temyiz isteminin reddine,
… Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının yukarıda belirtilen gerekçeyle ONANMASINA,
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 24/04/2025 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.

SAHTE FATURA İLE İLGİLİ MAKALELERİMİZ;

Sahte Fatura (Naylon Fatura) Suçlarında Zamanaşımı Nedir?

Sahte Faturadan Yargılanan Mükellef Beraat Edebilir Mi?

SAHTE FATURA KULLANMANIN SONUÇLARI NELERDİR?  

Hemen Ara
WhatsApp