Vergi Mükellefiyetinin Resen Terk İşlemi VUK 160A sonucunda mükellefiyet sona erdirilse bile, geçmiş dönemlere ilişkin vergi borçları ve cezalar geçerliliğini korur. Ayrıca, yeniden faaliyet göstermek isteyen mükelleflerin, vergi dairesine başvurarak yeniden mükellefiyet kaydı açtırması gereklidir. Bu süreç, sahte veya yanıltıcı işlemleri engellemek için etkili bir yöntem olarak değerlendirilmektedir.

Son zamanlarda sıklıkla karşılaşılan vergi dairesi uygulamalarından birisi, vergi mükellefiyetinin resen terk işlemidir. Vergi idarelerince çeşitli saiklerle yapılan yoklamalarda adreslerinde bulunamayan ya da yasal temsilcilerine ulaşılamayanların vergi mükellefiyetleri resen terkin edilmektedir.
Vergi Yoklamalarında Bulunmama
Vergi idareleri, bazen düzenlenen faturaların işletme faaliyetleriyle uyumluğunu kontrol bazen karşıt inceleme ve tespit vb. diğer amaçlarla mükelleflerin işyeri faaliyetlerini bizzat işyerinde tespit cihetine gidebilmektedir.
Vergi mükellefleri normal şartlar altında işyerinde faaliyet gösterdikleri sırada çalışanları tarafından ya da şirket kanuni temsilcilerince vergi yoklama memurlarının sorularına cevap vermek istenilen bilgi ve belgeleri sunmak durumundadırlar.
Yoklama memurları tarafından mükelleflerin iş yerlerinde yapılan yoklamalarda iş yerinin kapalı olması, adreste bulunamama, geçici olarak işyerini terk gibi nedenlerle mükellefe ulaşılamama durumlarında mükellefiyet faaliyetlerinin gerçek olmadığı gerekçesiyle vergi dairesi tarafından resen terk işlemi uygulanabilmektedir.
Vergi Mükellefiyetinin Resen Terk İşlemi VUK 160A, faaliyeti sona ermiş veya sahte beyanlar nedeniyle riskli kabul edilen mükelleflerin kayıtlarının vergi idaresi tarafından resen kapatılması sürecini ifade eder. Bu işlem, vergi sisteminin düzenli işlemesini sağlamak ve sahte mükellefiyetlerin önüne geçmek için uygulanır. Vergi Mükellefiyetinin Resen Terk İşlemi VUK 160A, özellikle uzun süre beyanname vermeyen veya fiilen faaliyeti bulunmayan mükellefler için sıkça kullanılmaktadır.
VUK 160/A Kapsamında Terk İşlemi Süreci
Vergi Usul Kanunu’nun (VUK) 160/A maddesi, mükelleflerin ticari, zirai veya mesleki faaliyetlerini fiilen sona erdirmelerine rağmen bunu vergi dairesine bildirmemeleri durumunda uygulanacak işlemleri düzenlemektedir
Vergi idaresi, Vergi Mükellefiyetinin Resen Terk İşlemi VUK 160A kapsamında, mükelleflerin faaliyetlerini tespit etmek amacıyla denetimler yapar. Eğer mükellefin faal olmadığı, beyanname sunmadığı veya resmi yazışmalara yanıt vermediği görülürse, bu tespitler resen terk işleminin başlatılması için gerekçe oluşturur. Özellikle sahte belge düzenleme veya sahte kayıtlarla ilgili durumlarda bu süreç hızlandırılır.
Vergi Yoklamalarında Uyulacak Esaslar
Vergi Usul Kanununda yoklamaya kimlerin yetkili olduğu yoklamanın ne zaman ve nasıl yapılabileceği yoklama tutanağında bulunması gereken unsurlar belirlenmiş olup yasada öngörülen düzenlemelere aykırı olarak yapılan yoklamalar hukuken geçerli olmaz. Vergi yoklamalarında uyulacak esaslar;
- Vergi dairesi müdürleri;
- Yoklama memurları
- Yetkili makamlar tarafından yoklama işi ile görevlendirilenler
- Vergi incelenmesine yetkili olanlar;
Gelir uzmanları; tarafından yoklama yapılır. Bunlar dışında vergi memurlarınca yoklama yapılması yasal değildir.
Vergi Mükellefiyetinin Resen Terk İşlemi VUK 160A kapsamında bir mükellefiyetin kapatılabilmesi için aşağıdaki şartlar aranır:
- Mükellefin uzun süre boyunca beyanname sunmaması.
- Faaliyet göstermediğinin tespit edilmesi.
- Sahte belge düzenlediğine dair şüphe oluşması.
- Tebligat adresinin bulunamaması veya mükellefin iletişime geçilemez hale gelmesi.
Bu şartların sağlanması durumunda, vergi idaresi mükellefiyet kaydını resen sona erdirebilir.
Resen Terk İşleminin Bildirimi
Vergi daireleri yapılan yoklamalarda ulaşılamayan mükelleflere bir yazı tebliğ ederek ki bu çoğu zaman e tebliğ şeklinde olur. Bu yazıda,
213 sayılı Vergi Usul Kanunun 160/A maddesi kapsamında mükellefiyet kaydının …6.2023 tarihi itibarıyla resen terkin edildiği, tekrar mükellefiyetin tesis edilmesi için tüm borçların ödenmesi ve …. tutarında teminat verilmesi talep edilmektedir.
Resen terk işlemi idarece derhal uygulanır. Ancak bu işlemlerin vergi mahkemesinde dava konusu edilmesi ve iptal edilmesi mümkündür.
VUK 160/A Düzenlemesi Nedir ?
213 sayılı Vergi Usul Kanunun 160/A maddesinde;
“Mükellefiyet süresi, aktif ve öz sermaye büyüklüğü, ödenen vergi tutarı, çalışan sayısı, vergisel yükümlülüklerin yerine getirilip getirilmediği gibi hususlar dikkate alınarak mükelleflerin vergisel uyum seviyelerine yönelik olarak Hazine ve Maliye Bakanlığınca yapılan analiz ve değerlendirme çalışmaları neticesinde sahte belge düzenleme riskinin yüksek olduğu tespit edilen mükellefler vergi incelemesine sevk edilir ve bunlar nezdinde yoklama yapılır.
Yoklamayı müteakip, Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından belirlenen esaslar çerçevesinde vergi dairesinin mükellefin sahte belge düzenleme riskinin yüksek olduğuna ilişkin görüşü ve ilgisine göre vergi dairesi başkanı veya defterdarın onayı ile mükellefiyet kaydı terkin edilir ve bu durum mükellefe tebliğ edilir.
Tebliğ tarihinden itibaren bir ay içerisinde 153/A maddesinin birinci fıkrasında yer alan asgari teminat tutarından az olmamak üzere, sahte belge düzenleme riskinin yüksek olduğu dönemlerde düzenlenen belgelerde yer alan toplam tutarın %10’u tutarında aynı maddede belirtilen türde teminat verilmesi ve tüm vergi borçlarının ödenmesi şartıyla mükellefiyet, terkin tarihi itibarıyla yeniden tesis edilir. Mükellefiyetin terkin edildiği tarih ile yeniden tesis edildiği tarih aralığında verilmeyen beyanname ve bildirimler, yeniden tesise ilişkin yazının mükellefe tebliğ edildiği tarihten itibaren bir ay içinde verilir ve tahakkuk eden vergiler aynı sürede ödenir.
Bu madde kapsamında mükellefiyeti terkin edilenler ve 153/A maddesinin birinci ve ikinci fıkrasında belirtildiği şekilde bunlarla ilişkili olan kişilerin işe başlama bildiriminde bulunmaları hâlinde, bu kişiler hakkında mükellefiyet tesis edilebilmesi için işe başlama bildiriminde bulunanların ve mükellefiyet kaydı bu madde kapsamında terkin edilenlerin tüm vergi borçlarının ödenmiş ve ikinci fıkrada belirtilen şekilde teminat verilmiş olması şarttır. Bu madde uyarınca teminat alınarak mükellefiyeti yeniden tesis edilenlerin düzenlemek zorunda oldukları fatura veya fatura yerine geçen belgelerden Hazine ve Maliye Bakanlığınca belirlenenlerin, elektronik belge olarak düzenlenmesi zorunludur. Kâğıt olarak düzenlenmesi hâlinde bu belgeler vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılır ve kayıtların tevsikinde kullanılamaz.
Mükellef hakkında yapılan inceleme neticesinde, mükellefin başka bir ticari, zirai ve mesleki faaliyeti olmadığı hâlde münhasıran sahte belge düzenlemek amacıyla mükellefiyet tesis ettirdiği tespit olunursa, alınan teminat inceleme neticesinde doğan borçlar dâhil vergi borçlarına mahsup edilerek artan tutar iade olunur. Yapılan incelemede mükellefin başka bir ticari, zirai veya mesleki faaliyeti bulunduğu hâlde sahte belge düzenlediği tespit olunursa, mükellef hakkında 153/A maddesinin dördüncü fıkrası hükümleri çerçevesinde işlem tesis edilir. Şu kadar ki, daha önceden alınmış olan teminat sahte belge düzenleme fiili nedeniyle yapılan tarhiyatların ve kesilen cezaların kesinleşmesine kadar mükellefe iade olunmaz. Yapılan inceleme neticesinde mükellefin sahte belge düzenlemediği tespit olunursa, alınan teminat başkaca vergi borcu bulunmaması kaydıyla iade olunur.
Bu madde kapsamında alınan teminatların iadesinde, 153/A maddesinin birinci fıkrası uyarınca alınan teminatların iadesine ilişkin; bu teminatların vergi borçlarına mahsubu ve eksilen teminatların tamamlatılmasında ise aynı maddenin dokuzuncu fıkrasına ilişkin hükümler uygulanır.
Bu madde kapsamında elektronik belge düzenleme yükümlülüğü getirilen mükelleflere ilişkin bilgiler Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından belirlenecek usul ve esaslara göre duyurulur. Bu kapsamda yapılan duyurular vergi mahremiyetinin ihlâli sayılmaz.
Hazine ve Maliye Bakanlığı, madde kapsamındaki işlemlere ilişkin süreleri, elektronik ortamda belge düzenleme zorunluluğunun başlayacağı tarihi, bu madde kapsamındaki mükelleflerin tahsilat ve ödemelerinin tevsiki ile bu maddenin uygulanmasına ilişkin diğer usul ve esasları belirlemeye yetkilidir.” Düzenlemesi yer almaktadır.
Bu hüküm uyarınca mükellefiyet kaydının idarece terkin edilebilmesi için, mükellefiyet süresi, aktif ve öz sermaye büyüklüğü, ödenen vergi tutarı, çalışan sayısı, vergisel yükümlülüklerin yerine getirilip getirilmediği gibi hususlar dikkate alınarak mükelleflerin vergisel uyum seviyelerine yönelik olarak mükellef nezdinde yoklama yapılması ve yasada aranılan şartların oluştuğunun somut olarak tespit edilmesi gerekmektedir.
Vergi İdaresinin Her Türlü İşlem Ve Eylemlerine Karşı İdari Yargı Yolu Açıktır
Yasal düzenlemeden de anlaşılacağı üzere bu madde uygulaması tedbir mahiyetinde olup sahte belge düzenleme riskine karşı bir önlem alma amacı taşır.
Uygulamada, gerçek faaliyeti olan ancak çeşitli sebeplerle kendilerine ulaşılmayan mükellefler hakkında haksız olarak bu tür idari işlem tesis edildiğini düşünenlerin vergi mahkemesi nezdinde dava açarak işlemin iptalini sağlamaları ve mükellefiyet kayıtlarının tekrar açılabilmesi mümkündür.
Vergi Mükellefiyetinin Resen Terk İşlemi VUK 160A, Vergi Usul Kanunu’nun ilgili maddesi çerçevesinde uygulanmaktadır. Bu madde, hem mükellefiyetin sonlandırılmasını hem de sahte veya yanıltıcı işlemlerle ilgili idari yaptırımları düzenler.
Mükellefin faaliyeti sona erdikten sonra kayıtlarının açık tutulması, vergi sistemine zarar verebileceğinden, idare bu tür durumlarda hızlı bir şekilde resen terk işlemini gerçekleştirebilir. Vergi Mükellefiyetinin Resen Terk İşlemi VUK 160A, bu nedenle vergi güvenliğinin sağlanması açısından önemlidir.
Vergi Yargısının Konuya Bakışı
Vergi mahkemeleri konuyu idari işlemin tesisindeki hukuka uygunluk kriterleri yönünden irdelemektedir. Nitekim, 213 sayılı Vergi Usul Kanunun 160/A maddesi kapsamında mükellefiyet kaydının ….2023 tarihi itibarıyla resen terkine ilişkin bir işlemin iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle açılan davada İstanbul 14. Vergi Mahkemesi 7.3.2023 günlü kararıyla yürütmenin durdurulmasına karar vermiştir. Vergi Mahkemesi idari işlem tesis edilirken yapılan yoklamalarda yer verilen tespitlerin, mükellefiyetin terkini için yeterli olmadığına karar vermiştir.
Vuk 160 A Uygulaması Özetle Nedir ?
Sahte belge konusu gerek vergi dairelerini gerekse mükellefleri zor durumda bırakan ve günümüzde oldukça yaygın olan bir durumdur. Vergi idaresi bu durumun önüne geçmek için bir takım tedbirler almaktadır. Örneğin özel esaslar uygulaması, Vuk 153A uygulaması, Vuk 160A uygulaması bunlardan bir kaçıdır.
Vergi idareleri işlem tesis ederken mükellef haklarını da korumak durumundadır. Mükellefiyet kaydının resen terki çok ağır bir idari yaptırım olup sadece ilgili mükellefi değil mükellefin ticari ilişki de bulunduğu diğer işletmeleri de yakından ilgilendirmektedir.
Resen terkin işlemlerinin hukuka aykırı olduğunu düşünen mükelleflerin vergi mahkemeleri nezdinde özellikle yürütmenin durdurulması istemli dava açmaları önem teşkil etmektedir.
Vergi mahkemeleri dava konusu resen terk işlemlerini idari işlemlerde bulunması gereken unsurlar yönünden hukuka uygun olup olmadıklarını inceleyerek gerek Vergi Usul Kanunu gerekse İYUK kapsamında denetlerler. Hukuka uygun bulunmayan idari işlemler vergi mahkemelerince iptal edilmesi halinde mükellefiyet kayıtlarının yeniden açılması mümkündür.
Vergi Mükellefiyetinin Resen Terk İşlemi Nedir? (VUK 160/A)
Vergi mükellefiyetinin resen terk işlemi, Vergi Usul Kanunu’nun (VUK) 160/A maddesi kapsamında belirlenen, mükellefiyetin vergi idaresi tarafından sonlandırılması sürecidir. Bu düzenleme, özellikle faaliyeti olmadığı halde mükellefiyet kaydı devam eden işletmeler için uygulanır. Vergi idaresi, mükellefin faal olmadığını tespit etmesi durumunda, mükellefiyet kaydını resen terk işlemi ile kapatabilir.
Vergi Mükellefiyetinin Resen Terk Sebepleri
Vergi idaresi, bir mükellefin faaliyetini sona erdirip resen terk işlemi başlatabilmek için belirli kriterlere dayanır. Bu sebepler şu şekilde sıralanabilir:
- Uzun süre beyanname verilmemesi: Belirli bir süre boyunca hiç beyanname verilmemesi, resen terk işlemi için önemli bir gerekçedir.
- Faaliyet yokluğu: İşletmenin fiilen faaliyet göstermediği veya iş yeri adresinde bulunmadığı durumlarda.
- Tebligatların alınmaması: Mükellefin resmi tebligatları almaması veya adresinin bulunamaması.
- Sahte veya yanıltıcı işlem şüphesi: Kayıtların incelenmesi sonucu mükellefin sahte belge düzenlediğinin tespit edilmesi.
VUK 160/A’ya Göre Resen Terk Süreci
Vergi Usul Kanunu 160/A maddesi kapsamında resen terk işlemi şu adımlarla gerçekleştirilir:
- Tespit aşaması: Vergi dairesi, mükellefin durumu hakkında denetim yapar ve faaliyetsizlik ya da diğer ihlalleri tespit eder.
- Bildirim: Mükellefe, faaliyetinin durdurulacağına ilişkin bir tebligat yapılır.
- Resen terkin: İlgili mevzuata göre, mükellefiyet kaydı vergi idaresi tarafından kapatılır.
- İtiraz hakkı: Mükellef, resen terk işlemine karşı Vergi Mahkemesi’ne başvurarak itiraz edebilir.
Vergi Mükellefiyetinin Resen Terk Edilmesinin Sonuçları
Resen terk işleminin ardından mükellef için bazı hukuki ve mali sonuçlar doğar:
- Mükellefiyet kaydının kapanmasıyla, vergi beyannamesi verme yükümlülüğü sona erer.
- Borçlar devam eder: Mükellefiyet sona erse de, geçmiş dönemlere ait borçlar geçerliliğini korur.
- Yeni mükellefiyet kaydı: Mükellefin tekrar faaliyet göstermesi durumunda, yeniden kayıt yaptırması gerekmektedir.
Örnek Durumlar ve Uygulamalar
Bir mükellefin faaliyeti olmadığı halde beyanname sunmaması durumunda, vergi idaresi mükellefi riskli grup içinde değerlendirir ve tespit işlemi başlatır. Özellikle sahte belge düzenleme veya kayıt dışı gelir beyanı şüphesi durumunda, resen terk işlemi daha hızlı uygulanır.
Vergi Mükellefiyetinin Resen Terk İşlemine İlişkin Yasal Düzenlemeler
Vergi Usul Kanunu’nun 160/A maddesi, bu süreci detaylı şekilde düzenlemektedir. Ayrıca, Gelir İdaresi Başkanlığı’nın yayınladığı genel tebliğler ve içtihat kararları da süreçte yol göstericidir. Örneğin:
- Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 529), mükellefiyet kapatma işlemleriyle ilgili önemli ayrıntılar sunar.
Ziyaret edebilirsiniz
- Daha fazla bilgi için Vergi Usul Kanunu sayfasını ziyaret edebilirsiniz.
Vergi mükellefiyetinin resen terk işlemi, vergi sisteminin etkin işleyişini sağlamak ve sahte mükellefiyetleri engellemek amacıyla kullanılan bir yöntemdir. Bu süreçte mükelleflerin, yasal düzenlemelere uygun hareket etmeleri ve vergi idaresiyle iletişimde olmaları önemlidir.
Vergi Mükellefiyetinin Resen Terk İşlemi VUK 160A Sürecinde Mükellef Hakları
Her ne kadar Vergi Mükellefiyetinin Resen Terk İşlemi VUK 160A vergi idaresinin yetkisiyle gerçekleştirilse de, mükelleflerin bu süreçte itiraz ve savunma hakları bulunmaktadır. Resen terk işlemiyle ilgili olarak mükellefe tebligat gönderilir ve bu tebligatlara itiraz edilebilir. Mükellef, itiraz hakkını kullanarak vergi mahkemesi yoluyla idarenin kararını iptal ettirebilir.
Yasal Uyarı: Yazılar tamamen yazarın kişisel görüşleri olup başka hiçbir kişi veya kurumu bağlamaz. Sitemizde yayınlanan yazılar telif hakları nedeniyle izin alınmaksızın ve atıf yapılmaksızın kullanılamaz. Yapılan atıflarda, MÜKELLEFHABER / www.davavergi.com adreslerinin belirtilmesi zorunludur.