Vergi davaları,Vergi danışmanı
trende

TARIMSAL DESTEKLEMELERDE VERGİ TEVKİFATI KONUSUNDA VERGİ YARGISI KARARLARI VE SON KANUN DEĞİŞİKLİĞİ

TARIMSAL DESTEKLEMELERDE VERGİ TEVKİFATI KONUSUNDA VERGİ YARGISI KARARLARI VE SON KANUN DEĞİŞİKLİĞİ

GİRİŞ

 

Kamu Kurum ve Kuruluşlarınca yapılan tarımsal destekleme ödemeleri hakkında tevkifat uygulanarak hesaplanan gelir vergisi hususunda ne yazık ki pek çok mükellef olumsuz etkilenmiştir. İdarenin ve yargı mercilerinin uygulamaları nedeniyle pek çok mükellef hatalı vergileri ödemek zorunda kalmıştır. Bu konuda açılan pek çok dava, emsal niteliği taşıyan bir karar ve ardından yasa değişikliğine giden bir süreci başlatmıştır.

 

 

VERGİ YARGISI KARARI

 

Danıştay 3. Dairesi 2021/37 E. 2021/2092 K. Sayılı 20.04.2021 tarihli kararında, yapılan ödemelerin diğer destekleme araçları kapsamında olduğu doğrudan gelir desteği veya alternatif ürün desteği ödemesi kapsamında olmadığından %4 oranında tevkiaf uygulanarak tevkif edilen gelir vergisinde hukuka aykırılık görülmemiştir. Kararı verilmiş ve devamında ilgili davacı kanun yararına temyiz kanun yoluna başvurulmuş ve söz konusu inceleme de özetle şu şekilde karar verilmiştir;

 

Çiftçilere 2019 üretim yılı içerisinde tarımsal üretimde bulunulan Çiftçi Kayıt Sisteminde kayıtlı tarım arazisi büyüklüğü dikkate alınarak mazot ve gübre desteği ödemesi yapılacağının öngörüldüğü, mevzuatın değerlendirilmesinden, davacıya mazot ve gübre desteği adıyla yapılan ödemenin, 5488 sayılı Tarım Kanunu kapsamında gerçekleştirilen bir gelir transferi niteliği taşıdığı, bu nedenle ödemenin “doğrudan gelir desteği” mahiyetinde olduğu sonucuna varıldığından ve doğrudan gelir desteği ödemeleri 193 sayılı Kanunun 94. maddesinin 11. bendinin “d” alt bendi uyarınca %0 tevkifata tabi olduğu sonucuna varılmıştır.

 

Bu durumda, 193 sayılı Kanun’un 94. maddesinin 1. fıkrasının 11. bendinin

(d) alt bendinde yer alan ve tevkifat oranı 2009/14592 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla %0 olarak düzenlenen çiftçilere yapılan doğrudan gelir desteği ödemeleri üzerinden tahakkuk eden ve ödenen gelir (stopaj) vergisinde hukuka uyarlık bulunmadığından ulaştığı aksi yöndeki yargıyı hükme esas alarak davayı reddeden vergi mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.

 

YENİ YASAL DÜZENLEME

 

Çiftçilere yapılan doğrudan gelir desteği ve alternatif ürün ödemelerine ilişkin uygulamalar hakkında 26.10.2021 tarihli 31640 sayılı Resmi Gazete de yayınlanan Vergi Usul Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun yeni düzenlemeler getirmiştir. Bunlardan ilki tartışma yaratan 193 sayılı Kanunun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının (11) numaralı bendinin (d) alt bendi yürürlükten kaldırılmıştır.

 

Bir diğeri ise 193 sayılı Kanuna mükerrer 20 nci maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki madde eklenmiştir.

“Tarımsal destekleme ödemelerinde kazanç istisnası:

MÜKERRER MADDE 20/C – Kamu kurum ve kuruluşları tarafından yapılan tarımsal destekleme ödemeleri gelir vergisinden müstesnadır.” Bu iki maddeden de açıkça anlaşıldığı üzere tarım faaliyetlerinin desteklenmesi amacıyla yapılan mazot ve gübre desteği gibi ödemeler gelir vergisinden muaf tutulacaktır.

 

Peki bu değişiklikten önce uygulanan ve tahsil edilen gelir vergileri iade edilecek mi? Bu konuda söz konusu kanun değişlikliği ile çözüme ulaştı şöyle ki;

 

 

 

193 sayılı Kanuna geçici 91 inci maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki geçici madde eklenmiştir:

 

“Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce kamu kurum ve kuruluşları tarafından yapılan tarımsal destek ödemeleri üzerinden tevkif edilerek tahsil edilen gelir vergisi, çiftçilerin düzeltme zamanaşımı süresi içerisinde tarha yetkili vergi dairelerine başvurmaları ve dava açmamaları, açılmış davalardan vazgeçmeleri şartıyla, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun düzeltmeye ilişkin hükümleri uyarınca, tahsil tarihinden itibaren aynı Kanunun 112 nci maddesinin (4) numaralı fıkrası hükmüne göre hesaplanacak faizi ile birlikte red ve iade edilir.

Bu madde hükümlerinden yararlanmak üzere vazgeçilen davalarla ilgili olarak daha önce verilmiş ve kanun yolu tüketilmemiş kararlar uyarınca, taraflara tebliğ edilip edilmediğine bakılmaksızın işlem yapılmaz, idarece de açılmış davalar sürdürülmez, faiz, yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilmez, hükmedilmişse ödenmez. Hakkında kesinleşmiş yargı kararı bulunanların iade talepleriyle ilgili olarak bu madde hükmü uygulanmaz.

Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Hazine ve Maliye Bakanlığı yetkilidir.”

 

Görüldüğü üzere dava açmamak ve açılmış davalardan vazgeçmiş olmak şartı ile düzeltme şikayet yoluna başvurulmasının önü açılmıştır. Düzeltme ve şikayet başvurularının usule uygun ve yasal süre içinde yapılması halinde vergilendirme hatalarının düzeltileceği tahsil edilen vergilerin ise iadesinin yapılacağı belirtilmiştir.

 

Bahsedilen düzenleme ile görüyoruz ki vergi dairelerince yapılan işlemlerde bir vergilendirme hatası mevcuttur. Vergilendirme hatları ve diğer hata türleri ve düzeltme yolları vergi hataları nelerdir başlıklı yazımızda ayrıntılı bir şekilde açıklanmıştır. (https://www.davavergi.com/2021/04/25/vergi-hatalari-nelerdir-vergi-hatalari-nasil-duzeltilir/) Bu nedenle bu yazımızda yalnızca konumuzla ilgili olan hata türünü ve buna bağlı düzeltme şikayet yolunu ele alacağız. Mevcut düzenlemede yer alan hata bir vergilendirme hatası olan mevzuda hatadır. VUK madde 118 de yer aldığı üzere

 

“Mevzuda hata: Açık olarak vergi mevzuuna girmiyen veya vergiden müstesna bulunan gelir, servet, madde, kıymet, evrak ve işlemler üzerinden vergi istenmesi veya alınmasıdır. “

 

Böyle bir hatanın fark edilmesi halinde düzeltilmesi iki şekilde mümkün olur. Şöyle ki; İlki resen düzeltme diğer ise mükelleflerin talebi üzerine düzeltmedir. Mükellefler, hataların düzeltilmesini vergi dairesinden yazılı olarak talep edebilirler. Söz konusu başvuru vergi alacağının doğduğu takvim yılını takip eden yılın başından başlayarak 5 yıl içinde yapılmış olmalıdır. Ancak 5 yıllık süre dolmak üzere olsa da 1 yıldan az olmamak üzere sürenin uzaması hususu VUK madde 126 da şu şekilde yer almaktadır;

Madde 126 – 114 üncü maddede yazılı zamanaşımı süresi dolduktan sonra meydana çıkarılan vergi hataları düzeltilemez. Şu kadar ki, düzeltme zamanaşımı süresi:

 

  1. Zamanaşımı süresinin son yılı içinde tarh ve tebliğ edilen vergilerde hatanın yapıldığı;

 

  1. (Değişik: 23/6/1982-2686/26 md.) İlan yolu ile tebliğ edilip vergi mahkemesinde dava konusu yapılmaksızın tahakkuk eden vergilerde mükellefe ödeme emrinin tebliğ edildiği;

 

  1. (Ek: 4/12/1985-3239/11 md.) İhbarname ve ödeme emri ilan yoluyla tebliğ edilen vergilerde 6183 sayılı Kanuna göre hacizin yapıldığı;

 

Tarihten başlayarak bir yıldan aşağı olamaz. “

 

Düzeltme başvurusunun yalnızca söz konusu süreler içinde yapılabileceği unutulmamalıdır. Bununla birlikte başvuru hak sahipleri mükellefler, vergi sorumluları ve bunların vekilleridir. Vergi dairesi yazılı düzeltme başvurusuna karşı üç eylemi gerçekleştirebilir. İlki vergi dairesi başvuruyu kabul eder ve mükellefe düzeltme fişinin bir sureti tebliğ edilir. İkincisi 60 gün boyunca cevap vermez ve İYUK gereğince reddetmiş sayılır. 60 günlük sürenin dolması ile şikayet yolu ve dava açma süresi işlemeye başlar. Üçüncü olarak ise vergi dairesi düzeltme başvurusunu reddeder. Söz konusu ret karar mükellefe tebliğ edilir ve şikayet süresi başlamış olur. Başvuru için dikkat edilmesi gereken bir diğer nokta Vergi Usul Kanunu madde 124 de şikayet mercii olarak Maliye bakanlığı gösterilmişse de 15.07.2018 tarihinde yürürlüğe giren Bakanlıklara Bağlı, İlgili, İlişkili Kurum ve Kuruluşlar ile Diğer Kurum ve Kuruluşların Teşkilatı Hakkındaki 4 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Hazine ve Maliye Bakanlığına bağlı Gelir İdaresi Başkanlığının kurulmuştur. Söz konusu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 137’nci maddesinin f bendinde şikâyet başvurularını karara bağlamak Gelir İdaresi Başkanlığının görevleri arasında sayılmıştır. Halen şikâyet mercii Gelir İdaresi Başkanlığıdır.

 

Hatalı vergilendirme sonucunda mükellef bir ödeme yapılmış ya da vergi dairesi gerçekleştirdiği bir haciz işlemi ile vergi alacağını tahsil etmiş ise mükellefler düzeltme  başvurusunun kabulü ile                                             tahsil edilen hatalı vergi ödemesinin iade edilmesini isteyebilir. Düzeltme ve şikayet başvurusunun kabul edilmesi halinde mükellef, kendisine düzeltme fişinin tebliğ edilmesini izleyen 1 yıl içinde nakden iade ya da mahsup talebinde bulunması gerekir. Aksi halde 1 yılın sonunda talep etme hakkı sona erecektir.

 

SONUÇ

 

İlgili yasa değişikliği ile düzeltme şikayet yolu hakkındaki sorulara genel itibariyle cevap vermeye çalıştık. Ancak her mükellefin başvurularında kendine has hususların olabileceği ve eksiksiz bir başvurunun yapılmadığı durumlarda etkili bir çözüm yolu olmayacağı unutulmamalıdır. Bu nedenle hukuki bir desteğin alınması gerektiği kanaatindeyiz.

 

 

Av. NESLİHAN BOSTANCI

 

 

 

 

 

 

Sorularınız için: davavergi@gmail.com

 

 

 

Yasal Uyarı: Yazılar tamamen yazarın kişisel görüşleri olup başka hiçbir kişi veya kurumu bağlamaz. Sitemizde yayınlanan yazılar telif hakları nedeniyle izin alınmaksızın ve atıf yapılmaksızın kullanılamaz. Yapılan atıflarda, MÜKELLEFHABER / www.davavergi.com adreslerinin belirtilmesi zorunludur.

 

 

Daha Fazla Bilgi Almak İçin Bizi Arayabilirsiniz:
WhatsApp chat